aryadenetim@gmail.com
İstanbul Turkey
(0216) 505 99 96

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE YENİ TRENDLER

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE YENİ TRENDLER

GİRİŞ

Kamu ve özel teşebbüs eliyle yürütülen gayrimenkul sektörü, ekonomik büyümeyi etkileyen, diğer sektörlerle olan ilişkisi nedeniyle ekonomideki en önemli sektörlerden biri olarak kabul edilmektedir.

Sektörün büyümesi ile, bu sektöre girdi sağlayan diğer sektörlerde büyümektedir. Yoğun iş gücü kullanımını gerektirmesi ile istihdama, GSYİH içindeki payı ile de ekonomik büyümeye önemli katkılar sağlamaktadır. Dolayısı ile sektörün hem ekonomik hem de sosyal boyutu vardır.

Türkiye’de makro ekonomik hızlı gelişme, genelde gayrimenkul sektörü ve özelde konut sektörünü de etkilemektedir. Bu sektörler, yatırım amaçlı olmasından dolayı her kesim için önemlidir. 

Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından yayınlanan Türkiye Gayrimenkul Sektörü 2020 3.Çeyrek Raporuna göre; 2019 yılının ilk dokuz ayında toplam konut satışları 865 bin adet olurken 2020 yılının aynı döneminde 1 milyon 161 bin rakamına ulaşarak yüzde 34,2’lik bir artış sağlamıştır. Söz konusu dönemde birinci el ipotekli konut satış sayısı 162 bin rakamına ulaşarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 141,2’lik artış kaydetmiştir. İkinci el ipotekli satışlar ise daha da canlı bir eğilim sergileyerek 346 bin adet olarak gerçekleşmiştir. 2019 yılının ilk dokuz aylık dönemine göre artış yüzde 187,2 düzeyinde gerçekleşmiştir. 

Satışlarda artışı tetikleyen en önemli etken, kredi faizlerinde kamu bankaları önderliğinde sağlanan keskin düşüş ve ertelenen talebin etkili olduğu görülmektedir. Diğer yandan birkaç yıldır yeni konut arzının giderek düşmesi de talebin yükselmesinde diğer bir tetikleyici olmuştur. Hâlihazırda pazarda bekleyen konutların talep görmesi önemli bir stok düşüşünü de getirmiştir

GAYRİMENKULDE GELİŞEN TRENDLER

Teknolojik gelişmeler, tüketici tercihlerindeki değişim ve Covıd 19 ‘pandemi’ gayrimenkul sektörünü önemli derecede etkilemiştir. Bu gelişmeler sektörün değişimine, konut arzının farklılaşmasına neden olmuştur.

 

Tüketici tercihlerindeki değişim,  ‘Z’ kuşağı ve sonrasına ait değişen beğeniler, eğilimler artık karar alma süreçlerini giderek daha fazla etkilemektedir. Tüketici tercihlerindeki değişim, gayrimenkul sektörünü de değişime zorlamıştır.

Covıd 19 ‘pandemi’ nedeniyle gayrimenkul sektörü etkilenmiş, sektörü dolayısıyla bina yapısından, mimariye, kullanılan temel malzemeden, çevreye duyarlılığa kadar pek çok unsur artık söz konusu değişim gözetilerek yatırım kararları alınmaktadır.

PWC ve ULI ortaklığında hazırlanan  ”Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa Raporu” adlı çalışmaya göre; 

Gayrimenkul profesyonelleri, evden çalışmanın ve e-ticaretin yaygınlaştığı ve uluslararası seyahatlerin azaldığı bir dünya fikrine alışmaya başlıyor.

Bu değişimlerin tümü, sektörün, müşterilerine hizmet sunma ve faaliyetlerini gerçekleştirme şekillerini kökten etkiliyor. 

Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa raporuna göre, gündemdeki trendler;

Çevre ile ilgili öncelikler:

Sektör liderleri, iklim değişikliği ve çevrenin gelecek otuz yıl boyunca gayrimenkul sektörü üzerinde en büyük etkiye sahip olacağını düşünüyor. 

Hızlanan teknoloji: Çevrimiçi görüşmelerinin hâkim olduğu bir dönemde artan teknoloji kullanımının veya dijitalleşmenin, çevresel risklerden sonra, sektör üzerinde uzun vadede en büyük etkiyi yaratacak trend olarak kabul ediliyor.

Çeşitliliğin önemi: Şirketlerin, çalışma ortamında çeşitlilik ve kapsayıcılık ile ilintili olarak cinsiyet eşitliği konularını proaktif bir şekilde ele aldıklarını belirtmiş.

Tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul sektörü de küresel pandemi ve bunun ekonomide yarattığı etkilerden kaynaklanan büyük değişimler ile karşı karşıya. Ofisten çalışmanın geleceği ile ilgili belirsizlikler en güncel konulardan biri.

Artık merkez ofisler, tek çalışma mekanı olmaktan çıkarken evler de yaşam alanından daha fazlası olmaya başladı. Yeni dönemde evler, standart ofisler gibi kullanılabilecek şekilde dizayn edilecek, geçici ofisler ya da esnek çalışma alanları ise merkez ofis standartlarından daha fazlasını sunmakla yükümlü olacak. Akıllı teknolojilerle donatılmış esnek çalışma alanları ve ofise dönüştürülebilen evler, gayrimenkul sektörünün geleceğini şekillendirecek.

Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa raporuna göre, COVID-19 sebebiyle tüm dünyada hızlanan dijitalleşmeden yararlanabileceği öngörülüyor.

Pandemi ile birlikte, aşı çalışmaları ve sağlık araştırmaları daha da önemli hale geldi. Önümüzdeki dönemlerde sağlık sektörüne yönelik yatırımlar, devletler tarafından teşviklerle desteklenecektir. Dolayısı ile sağlık sektörüne yönelik endüstriyel gayrimenkul yatırımları ile toplumun sağlığını iyileştirecek sürdürülebilir mekanlar önemli olacaktır.

Ödeme sistemlerinin ve paranın yerini alması beklenen kripto paralar, gayrimenkul sektöründe de temel ödeme aracı olmayı başaracak gibi görünüyor. Birçok büyük firmanın geçmeye başladığı kripto para ile ödeme kabul etme uygulaması; yapı malzemeleri temin ederken, ev alırken ya da ofis kiralarken de kullanılacak. Kısacası gayrimenkul sektöründe trendler, dijital dünyanın daha fazla etkili olması çevresinde şekilleniyor. 

KPMG’nin araştırmasında Prop-Tech” Property Technology”(Prop-Tech:Gayrimenkul sektöründeki dijital dönüşüm) alanındaki inovasyonlar dokuz kategoride sınıflandırıldı.

Gayrimenkulde talep gören yenilikler şöyle sıralanıyor:

Dijitalleştirme süreçleri: Daha fazla veriyi analiz etme imkanı sunuyor ve veriyi daha verimli hale getiriyor. Bazı görevleri saniyeler içinde dijital olarak yöneterek yüksek kaliteye, maliyet tasarrufuna ve yüksek müşteri memnuniyetine ulaşmak mümkün oluyor.

 

Esnek çalışma alanları: Zaman, mekan ve çevreden bağımsız olan ve seçenek yaratan yenilikler ilgi görüyor. Daha çok iş yerleri için tercih ediliyor. Çünkü artık çalışanlar iş yerlerinde esneklik talep ediyor. İş yeri olabilecek emlakları sabit bir varlıktan esnek bir varlığa dönüştürmek mümkün. Ofis alanları hangi bölgede, şehirde ya da ülkede olursa olsun bir saatliğine, bir haftalığına ya da 10 yıllığına kullanıma sunulabiliyor. Bir iş yeri için gereken tüm hizmetler de bu esnek yapıya uygun şekilde düzenleniyor.

 

Sağlıklı iş yerleri ve yaşam: İnovasyonun dahil edildiği bir başka alan. İş yerlerinin içindeki değişime odaklanıyor. İçerideki sıcaklıktan temiz hava dolaşımına kadar çalışan ve müşteri memnuniyetini karşılıyor. Çünkü iş hayatındaki jenerasyonun talepleri değişiyor, geleceğin iş yerleri sadece uygun maliyeti ve sürdürülebilirliği değil sağlıklı hayatı da gözetiyor. Akıllı teknolojiye sahip sistemler, sensörler ve akıllı aydınlatma ile çalışma ortamları iyileştiriliyor.

 

Yenilikçi yapılar:  İnşaat teknolojisi son yıllarda hayli gelişti. Yeni çalışmalar mimari faydalar ve yenilikçi malzemeler üzerinde yoğunlaşıyor. 3D baskı, çok fonksiyonlu boya, özel araç istasyonları yeni yapılardaki trendlerden birkaçı. Bu yenilikler verimlilik ve maliyette tasarruf sağlıyor.

 

Nesnelerin interneti: Bu teknoloji gayrimenkul sektöründe daha verimli, kullanıcı dostu ve sürdürülebilir binaları mümkün kılıyor. Sistemlerin, binaların ve eşyaların birbirine bağlı olduğu bir inovasyon. Akıllı ısıtma sistemleri, güvenlik, aydınlatma kontrolü gibi imkanlar artık yeni binaların çoğunda kullanılıyor.

 

Yeni finansman yöntemleri: Finansmanın daha kolay, uygulanabilir ve iki taraf için de likiditeyi artıran yolları talep görüyor. Alternatif finansman yöntemleri, büyük gayrimenkul projelerinde daha fazla kullanılıyor. Kurumsal yatırımcılar yerine bireylerin de finansman projelerine katılması sağlanıyor.

 

Bağlantı platformları: Sosyal medyanın yükselişi, insanların tüm dünyada kolayca birbirleriyle iletişime geçmesini mümkün kıldı. Gayrimenkul sektöründe de alıcı ile satıcı, mal sahibi ile kiracı, inşaat ile bakım-onarım gibi paydaşlar arasında bağlantı kurmayı ve etkileşimde bulunmayı sağlıyor. İletişim, iş birliği, bilgi paylaşımı ve sinerjiyi güçlendiriyor.

 

Sürdürülebilir yenilikler: Artık sürdürülebilirliğe katkı sağlayan yapılar yükseliyor. Yeni kiracılar, yaşayacakları binaların sürdürülebilirliğe ne kadar hizmet ettiğine bakıyor. Mesela enerji tasarrufu sağlayan yenilikçi yaklaşımlar tercih sebebi.

Sanal gerçeklik ve 3D haritalama: Bilgisayar ve drone teknolojisi kullanılarak gerçek bir kullanıcı deneyimi yaratmayı amaçlıyor. 

 

SONUÇ

Gayrimenkul sektörü, sosyal, ekonomik, kültürel, teknolojik birçok faktörden etkilenmiştir.

Bu faktörlere  KOVİD 19  salgını da eklendi. 

 

Bu nedenle gayrimenkul sektörüne etki eden faktörleri aşağıdaki sıralayabiliriz.

 

Sosyo-kültürel faktörler

Teknolojik gelişmeler

  Ekonomik ve düzenleyici değişkenler

  Finansal sistem değişiklikleri

  KOVİD 19 Salgını

 

Teknolojinin gelişmesi birlikte,  sektörde otomasyon ve dijitalleşme  önemli hale gelmiştir.

Pandemi birlikte tüketici tercihleri değişime uğramıştır. Kurumların uzaktan çalışmaya başlaması birlikte, konutlar ofis işlevini de üstlenmiş oldu. 

Salgın ile birlikte yaygınlaşan izolasyon uygulaması, kişileri şehirlerden uzaklaştırmaya başlamıştır. Apartmandan ziyade, vakit geçirilebilecek villa tarzı konutlar tercih edilmeye başlanılmıştır.

 

Sektör,bundan süreçte teknolojinin getirdiği imkanları daha etkin kullanmakla, birlikte pandeminin getirdiği eğilimleri de dikkate alarak gelişimini sürdürecektir.

 

Mali Müşavir:YASİN YILMAZ

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir